BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul ve Gaziantep barolarında yaşanan olaylara değindiği konuşmasında gündemdeki anayasa tartışmalarında tarafını belli etti.
Başkan Destici,
"Anayasadaki 3.madde ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez denilen 4. Madde kalmak şartıyla bu laiklik kavramının bir çerçevesini çizelim. Bundan dolayı geçmişte dindar ve muhafazakar kesim çok sopa yedi. Mağdur vatandaş, Polis olamadı, asker olamadı, başörtüsünden dolayı okula gidemedi, babası imam olduğu için alınmadı, annesi başörtülü olduğu için ordu evine giremedi. Dolayısıyla bunların bir çerçevesini çizelim. Böyle dedim diye bir kesim eleştiriyor, peki İbrahim Kaboğlu ona niye bir şey söylemiyorsun. Üstüne üstlük bir de tebrik ediyorsun İstiklal Marşı okunmayan bir genel kurulda baro başkanı seçiliyor. Listesinin 3/2’si neredeyse PKK sempatizanlarıyla dolu, anayasanın ilk seçildiği toplantıda teşekkür konuşmasında anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilebilir diyor ama ona eleştiri yok niye çünkü kendilerinden. Onun için vatandaşımızın bu çifte standardı görmesi lazım. “ sözlerinde bulundu.
Destici, Kürtçenin resmi dil olması tartışmalarına sert sözlerle yanıt vererek konuşmasına şöyle devam etti:
"Büyük Birlik Partisinin nasıl bir anayasa istediğini biz yıllardır söylüyoruz. Milli kimliğimize, inancımıza uygun bu ülkenin topraklarıyla değerleriyle çatışmayan bir anayasa, bir kere dilimize dokundurtmayız. Türkçemizin yanına 2. Bir dil konulmasına müsaade etmeyiz resmi dil olarak. Bu ne demektir bu bölücülüktür. Bu milletin bir adı vardır. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Alevisiyle, Sunisiyle bu milletin ortak adı Türk Milletidir buna da dokundurtmayız."
“TERÖRİST İSRAİL İLE BAŞ ETMENİN TEK YOLU ŞU 3 ŞEY”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici İsrail’in Gazze ve Lübnana yönelik saldırıları hakkında konuşarak dış güçlere karşı 3 konu da hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi.
Destici:
"Terörist İsrail’in hem Gazze’ye ve Filistin’e yönelik hem de Lübnan’a Beyrut’a yönelik saldırıları hız kesmeden devam ediyor ve maalesef bu saldırılarla onlarca, yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Terörist İsrail’in bu saldırılarını şiddetle lanetliyoruz ve bu saldırılarda hayatını kaybeden masum insanlara, kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyoruz.
O ülkelerden herhangi birine karşı yapılmış olsaydı ya da İsrail’e karşı yapılmış olsaydı bugün hangi tavrı takınacaklarını hepimiz biliyoruz 7 Ekimden sonraki tutumlarını çok açık ve net bir şekilde gördük. Onun için bizim ABD başta olmak üzere bu anlamda batıya güvenimiz yok batıdan bir beklentimizde yok. Biz kendimiz güçlü olmak zorundayız kendimiz hazırlıklı olmak zorundayız.
Pandemiden itibaren şunu söylüyorum 3 alanda kendi kendimize yetecek durumda olmalıyız. Birincisi Gıda, gördük ki pandemi de ve savaşlarda paramız olsa da gıdaya erişemiyoruz. İkincisi ilaç ve aşı, üçüncüsü ise Savunma sanayisi. Paranız olsa bile size istediğiniz mühimmatı vermiyorlar." dedi.
ÖMER FARUK KOCABAŞ