Ciravoğlu, günde ortalama 7 ilaç yaptıklarını ifade ederek; “Bu tabii eczacılık mesleğinin önemli yanlarından biri ama bunun dışında ülke ekonomisine de bir katkısı olduğu yadsınamaz bir gerçek Çünkü ham maddeleri ithal bile olsa buradaki işçilik, yardımcı maddeler vesaire maliyetleri bizler tarafından karşılandığı için yurt dışından direkt ithal edilen ilaca göre daha uygun fiyatla ve daha az bir döviz kaybıyla ülkemize kazandırmış oluyoruz” dedi.Edirne‘de 42 yıldır vatandaşların ‘yapma ilaç’ olarak tabir ettiği majistral ilaçları yapan 73 yaşındaki Eczacı Şükrü Ciravoğlu, majistral ilacı doktorların yazdığı formüle göre, hassas terazi ve özel ekipmanlarla eczanesinin laboratuvarında hazırlıyor. Ciravoğlu, teknolojinin gelişmesiyle ilaçların seri üretime geçilmesine karşın, majistral ilaç yapımının sürdürerek, günde ortalama 7 majistral ilaç hazırladığını dile getirdi.
‘ESKİYE GÖRE AZALDI AMA BUGÜN DE YOK DEĞİL’
Eczacının en önemli görevlerinden birinin majistral ilaç hazırlamak olduğunu ifade eden Ciravoğlu; “Majistral ilaç diye bizim bildiğimiz, halkın da yapma ilaç olarak bildiği konu aslında eczacılık tarihinin başından beri var ama süreç içinde sanayi geliştikçe birçok şey de olduğu gibi burada da ilaçlar sanayi tarafından üretilmeye başlanarak seri üretimle halkın kullanımına sunulmuş durumda. Ancak bugüne kadar sürdürülen majistral ilaç olayında konu zaten bunun tanımının içinde yatıyor. Majistral ilaç demek, kişinin rahatsızlığına özel olarak doktor tarafından kişiye özel yazılmış reçeteli ilaç demektir.Dolayısıyla genel kullanılan bir ilaç türü değil. Herkesin kendisine göre doktorun tanı koyup düzenlediği reçete. Bunların yapımı tabii ki eskiye göre azaldı ama yani. Çünkü bütün rahatsızlıkların, bütün ilaçlarının piyasada sanayi tarafından üretilmesi ya da seri halde üretilmesi olanaklı değil. Dolayısıyla tek tek kişiye özel reçete yapım işi devam ediyor” şeklinde konuştu.
‘GÜNDE ORTALAMA 7 İLAÇ YAPIYORUZ’
Son bir yılda 2 bin 29 majistral ilaç ürettiklerini bildiren Ciravoğlu; “Bizde de oldukça sık görülen bir olay bu. Yıllar içinde bugünkü tarihi itibarıyla son bir yıllık sürece baktığımız eczanemizde yapmış olduğumuz yapma ilaç adedi 2029. Bunu çalışma günü sayısına böldüğümüzde günde ortalama 7 adet ilaç yapıyoruz, demektir. Bu tabii eczacılık mesleğinin önemli yanlarından biri ama bunun dışında ülke ekonomisine de bir katkısı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Çünkü ham maddeleri ithal bile olsa buradaki işçilik, yardımcı maddeler vesaire maliyetleri bizler tarafından karşılandığı için yurt dışından direkt ithal edilen ilaca göre daha uygun fiyatla ve daha az bir döviz kaybıyla ülkemize kazandırmış oluyoruz. Halkımızın ve hastalarımızın da hizmetine sunmuş oluyoruz” diye konuştu.
‘YAPAN ECZANE SAYISI AZALDI’
Ciravoğlu, majistral ilaç yapan eczane sayısının azaldığını söyleyerek; “Yapan eczane sayısı da azaldı. Onunla uğraşmak istemiyorlar. Yani doktorun işi zaten yoğun. Bir de o reçetenin geri dönmesi, ilacın bulunamaması, yaptırılamaması gibi nedenlerle oldukça sıkıntı yaratan bir olay.Dolayısıyla herkes en kestirmeden işini görmeye çalışıyor. Eczaneler tarafından yapılmayışının nedenleri var. Yani reçete azalması bunun birinci etkeni. Ama bir başka etkeni daha var. Kullanılan ham maddeler de miatlı. Üzerinde son kullanma tarihleri var. Yani bunu o sürede tüketemezseniz imha etmek zorunda kalıyorsunuz. Alırken yarım kilo, bir kilo, yüz gram örneğin en ufak ambalajda alıp birer gram veya miligram olarak kullanıyorsunuz. Böyle bir sıkıntı yaşanabiliyor. Yoksa eğitim sürecinde bunlar okullarımızda ve laboratuvarlarımızda var” ifadelerini kullandı.
‘BÜYÜK ORANDA CİLDİYE İLAÇLARI YAPIYORUZ’
Ciravoğlu, majistral ilaçları büyük ağırlığının cildiye alanında yaptıklarını kaydederek; “Büyük ağırlığı cildiye ilaçları, dermatoloji uzmanlarının yazdığı reçeteler. Egzama, sedef veya başka alerjiye bağlı problemler. Onlarla ilgili merhemler, solüsyonlar, esas ağırlığı teşkil edenler bunlar. Onun dışında daha spesifik olarak kulak burun boğazın yazdığı damlalar var. Kulak ağrıları ve tıkanmaları için. Her türlü branştan reçete geliyor.Mesela şu an Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniği’nde ‘sihirli gargara’ diye tabir edilen bir ilaç var. Kemoterapi gören hastaların ağız florası bozulduğu için çok ciddi sorunlar ve sıkıntılı, sancılı bir süreç yaşıyorlar. Onu gidermek için majistral olarak bunu reçete ediyor, doktorlarımız. Biz de yapıp hastaya verdiğimizde son derece iyi sonuç alarak hastayı rahatlatmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘REÇETESİZ YAPMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL’
Eczacılık Fakültelerinden mezun olan yeni öğrencilerin, majistral ilacı öğrenmek için hevesli olduklarını da ekleyen Ciravoğlu; “Öğrencilerimiz istekli. Bunu bir kere net olarak söyleyebilirim. Bize staja gelenler de bizi seçme nedeni olarak burada majistral ilaç yapıldığını söylüyorlar. Dolayısıyla onlar istekli ve geliyorlar. Biz de önce birlikte yapıyoruz sonra onlar yapıyor biz seyrediyoruz. Başarıyla sürdürüyorlar. Halktan çok fazla sayıda başvuru oluyor; ‘Sizde yapma ilaç yapılıyormuş’ deyip; ‘Ben de sedef var, egzama var doktora gittim geçmedi. Buna ilaç yapar mısınız?’ gibi çok fazla sayıda başvuru oluyor. Ama katiyen böyle bir şey yapmıyoruz. Yani majistral ilaç reçete karşılığı ve hastaya özel yapılır. Reçeteyi doktor yazacak ve o şekilde biz hazırlayacağız. Onun dışında; ‘O komşuya iyi geldi. Bana da iyi gelir’ gibi gerekçelerle ilaç isteyen çok ama maalesef mümkün değil reçetesiz yapmamız” açıklamasını yaptı.